PDA Tanı ve Tedavisi
PDA, tam adı ile Patent Duktus arteriozus, kalpten çıkan 2 büyük atardamarı (aort ile akciğer atardamarı) birbirine bağlayan bir damardır. Bu damar doğumdan sonra kapanması gereken sürede kapanmayıp açık kalırsa patent duktus arteriozus (PDA) olarak adlandırılır. Prematüre (37. gebelik haftasından önce doğan) bebeklerdeki PDA’lar hariç, doğuştan kalp hastalıklarının yaklaşık %10’unu oluşturmaktadır
PDA’nın Sebebi Nedir?
Anne karnındaki bebek solunum yapmadığı ve hava yollarında oksijen bulunmadığı için bebeğin oksijenden fakir (kirli) kanı kendi akciğerlerinde temizlenemez. Bu nedenle bebeğin kirli kanının akciğerlerine gitmemesi gerekir. Duktus arteriozus adı verilen kanal şeklindeki damar, doğumdan önce bebeğin kirli kanının akciğerlerinden uzaklaşmasını ve bu kanın aortun alt kısmına yönlenmesini sağlar.
Her bebek bir duktus arteriozus ile doğar. Doğumdan sonra, bebek solunum yapıp akciğerleri havalanınca bu damara gerek kalmaz ve genellikle ilk birkaç gün içinde daralarak kapanır.
Duktus arteriozusun doğumdan sonra kapanmaması prematüre (37. gebelik haftasından önce doğan) bebeklerde sık görülür, ancak bazen zamanında doğan bebeklerde de kapanmayabilir. Çoğu çocukta, PDA’nın nedeni bilinmemektedir. Bazı çocukların PDA ile birlikte farklı doğuştan kalp hastalıkları da olabilir.
PDA Kalbi ve Dolaşım Sistemini Nasıl Etkiler?
Normalde, kalbin sol karıncığı aort ile tüm vücuda oksijenden zengin (temiz) kanı pompalarken, sağ karıncık akciğer atardamarı ile sadece akciğerlere oksijenden fakir (kirli) kanı pompalar. Doğumdan sonra, aort basıncı akciğer atardamarındaki basınçtan çok yüksek olduğu için, duktus arteriozus açık kalmaya devam ederse aorttan akciğer atardamarına fazladan kan gelmesine yol açar. PDA büyükse, akciğer atardamarına fazladan gelen kan, kalp ve akciğerlerin daha fazla çalışmasına neden olur.
PDA Çocuğu Nasıl Etkiler?
PDA küçükse; şikâyete neden olmaz, çünkü kalp ve akciğerler daha fazla çalışmak zorunda kalmazlar. Bu çocuklardaki tek anormal bulgu, doktor muayenesinde belirgin bir üfürüm duyulması olabilir.
PDA büyükse; çocuk normalden daha hızlı ve daha sert nefes alabilir. Bebekler normal beslenmekte ve büyümekte güçlük çekebilirler. Bu hastalarda beslenirken nefes nefese kalma, çabuk yorulma ve terleme, büyüme geriliği, sık akciğer enfeksiyonu veya ağlarken morarma belirtileri de olabilir. Belirtilerin ortaya çıkması doğumdan sonraki birkaç hafta ile birkaç ayı bulabilir. Normalden daha fazla kan gelen akciğerlerdeki atardamarlarda yüksek basınç gelişebilir. Bu durum zamanla akciğer atardamarlarında kalıcı hasara neden olabilir.
PDA’nın Tanısı
Çocuk Kardiyoloji Uzmanı tarafından muayene edilmesi gereken bu hastaların göğüs röntgeni ve elektrokardiyografi (EKG) tetkiklerinde sol kulakçık, sol karıncık ve akciğer atardamarında genişlemeye ait bulgular görülebilir. PDA’nın tipi ve boyutunun belirlenmesi ve kesin tanısının konulması ise ekokardiyografi (EKO) tetkiki ile mümkün olur.
PDA’nın Tedavisi
Küçük PDA’lar genellikle hayatın ilk aylarında kendiliğinden kapanırlar. Kapanmayan küçük PDA’lara, cerrahi müdahale veya diğer tedaviler gerekli olmaz. Küçük PDA’lar az miktarda kan geçişine neden oldukları için kalp ve akciğerleri yormazlar ve bebeklerin gelişimini etkilemezler. Bu nedenle küçük PDA’lar kapatılmayıp Çocuk Kardiyoloji Uzmanı tarafından takibe alınırlar.
Prematüre yenidoğan bebeklerde ağızdan veya damar yolundan verilen bazı ilaçlar PDA’nın kapanmasına yardımcı olabilirler. Yaşamın ilk birkaç haftasından sonra, bu ilaçlar da PDA’nın kapanmasında etkisiz kalırlar. Böyle bir durumda, prematüre bebeklerde solunum sıkıntısına neden olan PDA’ların ameliyat ile kapatılması gerekebilir.
PDA tipi ve boyutu uygun olan hastaların ameliyatsız olarak tedavi edilmeleri tercih edilmektedir. Ameliyatsız kapama tekniğinde, genel anestezi olmadan, derin sedasyon (derin uyku) uygulanmaktadır. Derin uykuya geçen hastanın kasık toplardamarından iğne ile girilir, bu giriş yerinden kateterler (uzun ince tüpler) ilerletilerek bir yol oluşturulur ve bu yol aracılığıyla ulaşılan PDA bir bobin (coil) veya birbirine ortadan bağlı iki disk şeklinde olan kapama cihazları yerleştirilerek kapatılır. Kalbinde sürekli olarak kalan bu kapama cihazı nedeniyle çocuğun günlük yaşamı etkilenmez.
PDA ameliyatsız kapama tekniklerine uygun olmadığında cerrahi işlem ile kapatılır. Ameliyat için genel anestezi sağlandıktan sonra, bebeğin göğsünün sol tarafındaki kaburgaların arasına bir kesi yapılarak PDA’ya ulaşılır. PDA, dikişle bağlanarak veya kanalın uçlarına küçük metal klipsler yerleştirerek kapatılır.
PDA’sı Olan Çocukların İzlemi
Küçük PDA’lı hastalar veya ameliyatsız ya da cerrahi olarak kapatılmış PDA’sı olan çocuklar, özel önlem almadan ve artmış bir risk olmadan, yaşıtlarıyla benzer fiziksel aktivitelerde bulunabilirler. Ancak bu kararın takip eden Çocuk Kardiyoloji Uzmanı tarafından verilmesi ve belirli aralıklarda hastaların kontrol edilmesi önemlidir. Uzun vadeli takip sonucu mükemmeldir ve genellikle ilaç tedavisi veya ek bir işlem gerekmez. Günümüzde PDA’sı tedavi edilen çocukların neredeyse tamamı, sağlıklı olarak yetişkin yaşlara ulaşmaktadır.
PDA’sı olan çocukların enfektif endokarditten (kalbin en iç dokusu ve kapakçıklarının iltihaplanmasından) korunması gerekmektedir. Enfektif endokarditten korunma için, ağız ve diş temizliği çok önemlidir. Ayrıca bu hastalara, cerrahi işleminden 30 dakika önce damar yolundan veya 1 saat önce ağızdan uygun dozda antibiyotik verilmesi gerekir.
İletişim Bilgileri:
Çocuk Kalp Hastalıkları İle İlgili Her Türlü Soru İçin bize Ulaşın: https://drosmanozdemir.com/
Doç Dr Osman Özdemir, Çocuk Kardiyoloji Uzmanı
Tel: +90 (312) 287 89 98
Adres: Kızılırmak Mahallesi 1450. Sokak, Ankara Ticaret Merkezi (ATM) A Blok Ofis No: 8 (2.kat) Çukurambar / ANKARA, 06510 Çankaya/Ankara
İlgili Linkler:
Çocuk Kalp Hastalıkları İle İlgili Daha Geniş Bilgi İçin: https://drosmanozdemir.com/cocuk-kardiyoloji/cocuk-kalp-hastaliklari/
Bizi Sosyal Medyada Takip Edin:
https://www.instagram.com/drosmanozdemir