Bebek ve Çocuklarda Kabızlık Teşhis ve Tedavisi
Kabızlık, normalden daha seyrek ve sıkıntı verecek ölçüde sert ve/veya zorlu dışkılama ya da haftada ikiden az ve zorlu dışkılama olarak tanımlanmaktadır. Bu durum bir aydan fazla süreyle devam ederse kronik kabızlık olarak kabul edilmelidir.
Diğer yandan kabızlık, çocuklarda çok sık görülen ve onların günlük yaşantılarını etkileyerek, fiziksel ve psikolojik sorunlara yol açan bir şikâyettir. Buna rağmen, kabızlığın tanınması ve tanımlanmasında bazı problemler yaşanmaktadır.
Bebek ve Çocuklarda Normal Dışkılama Özelikleri
Yeni doğan döneminde, özellikle sadece anne sütü ile beslenen bebekler, her beslenme sonrası dışkılayabilirler veya hiçbir rahatsızlık duymadan 3-4 günde bir altın sarısı renginde ve yumuşak kıvamda dışkı yapabilirler. Bu bebeklerin keyifleri yerinde ve kilo alımları normalse bu dışkılama şekilleri normal olarak kabul edilir.
Ek gıdaların başlanması ile dışkı özellikleri değişir ve günlük dışkı sayısı azalarak, oyun çocuğu yaşından itibaren erişkin tipi dışkılama özelliklerine geçiş gerçekleşir. Her gün ya da gün aşırı bir kez, çok zorlanmadan ve normal kıvamda dışkı yapılması normal bağırsak alışkanlığıdır.
Kabızlığın Daha Sık Görüldüğü Dönemler
- Bebeklerin beslenmesine tahıl ve katı gıdaların eklendiği dönem
- Tuvalet eğitimi dönemi
- Okula başlama dönemi
Bebek ve Çocuklarda Kabızlık Gelişmemesi İçin Yapılması Gerekenler
Çocukların normal bir dışkılama alışkanlığı kazanması ve kabızlık gibi sorunların önlenmesi adına;
- Bebekler ilk 6 ayda sadece anne sütü ile beslenmeli ve 2 yaşını dolduruncaya kadar anne sütü ile beslenmeye devam etmelidir. Anne sütü verilemiyorsa doktor tarafından önerilen mamalar tercih edilmelidir.
- Tuvalet terbiyesinin 2,5 yaşından önce verilmemesi ve bu konuda zorlayıcı bir tavır sergilenmemesi önemlidir. Tuvalet eğitimi sırasında, tuvalette müzik dinletilmesi veya kitap okunması gibi hoş eğlencelerle bu zorlu dönem kolaylaştırılabilir. Klozet tipi tuvalet kullanılıyorsa, çocuğun ayağının altına bir tabure koyularak dizlerin kalçadan yüksek olması sağlanmalıdır. Çömelme benzeri bu hareketin oluşturduğu açı ile dışkılama kolaylaştırılmalıdır.
- Okul çağı çocuklarının spor yapmaları teşvik edilmeli ve tuvaletlerini ertelenmemeleri öğretilmelidir.
- Günümüzde çocukların işlenmiş gıdalardan zengin, meyve, sebze veya lif içeren gıdalardan fakir beslenmesinin kronik kabızlığı arttırdığı bilinmektedir. Lifli gıdalar suyu emerek ve faydalı bakterileri arttırarak dışkıyı yumuşatırlar. Böylece sindirilmiş yiyecekler bağırsakta daha hızlı ve kolay ilerler. Bu nedenle, tam tahıl ürünlü (buğday, koyu çavdar gibi) ekmekler, işlenmemiş kepek ya da kepek parçaları, kuru baklagiller, kayısı, kiraz, erik, hurma, avokado, dut/böğürtlen gibi küçük taneli-sulu meyveler, kurutulmuş meyveler ile kabak, brokoli, havuç, domates ve yeşil yapraklı sebzelerin tüketimi arttırılmalıdır. Mümkün olduğunca muz, havuç ve pirinç tüketimi azaltılmalıdır.
- Atıştırma alışkanlığı olan çocuklar için, cips yerine patlamış mısır, fıstık ve kurutulmuş meyve tercih edilmelidir. Meyveler kabuklu tüketilmeli ve bolca su içilmesine özen gösterilmelidir. Özellikle sabahları ılık su içmek bağırsakları olumlu yönde çalıştıracaktır.
Yeni Doğan Bebeklerde Kabızlık Nedenleri
Anne sütü alan bebeklerde kabızlık sorunu ile pek karşılaşılmaz. Ancak, doğumdan sonraki ilk dışkılarını ilk 24 saatten sonra çıkaran yeni doğanlar veya yeni doğan döneminde başlayan kabızlık olgularında, organik bir hastalığın olup olmadığı araştırılmalıdır.
Bu hastalıklar makat açıklığının darlığı (anal stenoz), kalın bağırsak darlığı, bağırsak sinir sisteminin gelişimi ile ilgili doğumsal problemler (Hirschsprung hastalığı, vb), tiroit bezinin az çalışması (hipotiroidi), kanda artmış kalsiyum veya azalmış potasyum düzeyleri (hiperkalsemi/hipokalemi) ya da kistik fibrozis hastalığı gibi kabızlığa yol açan sistemik bozukluklardır.
Diğer taraftan mama ile beslenen veya ek gıdalara geçiş sürecinde olan bebeklerde kabızlık daha sık görülmektedir. İnek sütü proteini alerjisi, diğer gıdalara bağlı alerjiler veya bağırsak hassasiyetleri, çok fazla inek sütü tüketimi ve farklı nedenlerle kullanılan ilaçlar da kabızlığa neden olabilirler.
Çocuklarda Kabızlık Nedenleri
Bu yaş grubunda, fonksiyonel kabızlık olarak adlandırılan, altta yatan başka bir hastalığın olmadığı kabızlık tipi sık görülmektedir. Fonksiyonel kabızlığı başlatan aşağıda yazılan nedenlerle bir kez dışkılama düzeni bozulan çocukta, dışkı sertleşir ve çocuk dışkılama sırasında acı çeker. Böylece çocuk dışkılamaktan korkar. Bu olay tekrarlandıkça gelişen kısır döngü ile kabızlık ağırlaşır. Fonksiyonel kabızlığı başlatan nedenler şunlar olabilir:
- Tuvalet eğitiminin 2,5 yaşından önce verilmesi
- Yeterli, dengeli ve düzenli beslenmemek
- Bol su tüketmemek
- Oyundan kopamama, yeterli vaktin olmaması, dışarıda tuvaletin kirli olması gibi nedenlerle tuvalet ihtiyacını ertelemek
- Vaktin büyük bir bölümünü televizyon ya da bilgisayar başında geçirmek gibi hareketsizlikler
- Okula başlamak gibi yeni bir sosyal yaşantıya adım atmak veya okulda tuvalete gitmekten çekinmek gibi
Dışkısı gelen çocuk, bir köşeye saklanır, dışkılamayı ertelemek için bacaklarını ve kalçasını kasar, ağlar, terler ve kızarır. Uzun süren kabızlıkla karın ağrısı, iç çamaşırını kirletme, iştahsızlık, bulantı ve kusma gibi şikâyetler gelişir. Ayrıca, kalın bağırsak ile idrar torbasının yakınlığından dolayı, devam eden kabızlıkta çocuğun idrar torbasının kapasitesi azalır. Böylece bu çocuklar normalden daha sık idrara çıkabilir ve daha sık idrar yolu enfeksiyonu geçirebilirler.
Bebek ve Çocuklarda Kabızlığın Tedavisi
Bebek ve çocuklarda kabızlık tedavisinde doğru ve başarılı bir çözüm için ilk şart kabızlığın temel nedenini bulmaktır. Özellikle yeni doğanlar ve bebeklerde dikkatli bir değerlendirme yapılarak altta yatabilecek hastalıkların hepsi gözden geçirilmelidir. Buna rağmen, kabız olan çocukların %95’inden fazlasında herhangi bir hastalık bulunmaz ve bu durum fonksiyonel kabızlık olarak kabul edilir.
Ancak, kabızlık devam ettiğinde, aşırı gerilmeye bağlı basur (hemoroid), sert dışkıya bağlı anüste çatlaklar (anal fissür) ve kanama gelişebilir. Çok zorlanma bağırsak yüzeyinin makattan dışarı itilmesine de neden olabilir. Bu nedenle kabızlık vakaları dikkatlice değerlendirilmeli, çocuğa gerekli eğitim verilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır.
Aile ve çocuk iyi ikna edilirse ve ciddi bir hastalık olmadığı anlatılırsa fonksiyonel kabızlık tedavisi etkili olur. Özellikle bu tedavinin aylarca sürebileceği anlatılmalıdır. Kabızlık gelişiminde asıl suçlanan faktör beslenme şeklidir. Bu nedenle, kabız olan çocuklarda beslenme tarzının detaylı olarak sorgulanması gerekir. Kabızlık gelişmemesi için yapılması gerekenler kısmında anlatılan yaşam tarzının uygulanması tedavi sürecinde büyük önem taşımaktadır.
Ayrıca, her yemek sonrası 10-15 dakika süreyle tuvalete oturma ve böylece normal dışkılama alışkanlığının kazandırılması önerilmelidir. Tuvalete oturtma pozisyonu kolay dışkılama için çok önemlidir; çocuğun ayak ve topukları tam olarak yere basmalı, yere yetişmiyorsa ayağının altına bir tabure koyularak dizlerinin kalçasından yüksek olması sağlanmalı, bacakları birbirlerinden ayrık durmalı ve çocuk düz bir şekilde öne doğru eğilmiş olmalıdır.
Tedavinin başlangıcında, doktor tarafından yapılan makat muayenesinde büyük, sert dışkı ele gelirse bunun çıkarılması gereklidir. Bu dışkı tıkacının çözülmesi, ağız yoluyla, makattan veya her ikisinden verilen ilaçlarla yapılabilir. Sonrasında bu hastalara, zarar vermeyecek, uzun süreli ve uygun dozlarda ilaç tedavileri doktor tarafından önerilebilir. Bu tedavi ile dışkının yumuşatılması, dışkı tutma isteğinin azaltılması, tam boşalma ve günde 1-2 kez yumuşak kıvamda dışkılama çoğunlukla sağlanmış olur.
Verilen ilaç tedavilerinin tarif edilen şekilde ve en az 3-6 ay süre ile kullanılması gerekebilir. Tedavinin uzun süreli olması çocuğun ağrılı dışkılama deneyimini unutması açısından çok önemlidir. Beraberinde probiyotik takviyesi verilmesinin faydalı olduğu düşünülmektedir. Tedavide başarısızlığa yol açan hatalar; aile ve çocuğa fonksiyonel kabızlık hakkında yeteri kadar eğitim verilmemesi, yaşam tarzı değişikliklerine dikkat edilmemesi, ilaç tedavisinin uygun dozda verilmemesi veya yarar gören çocuklarda ilaçların kısa zaman sonra kesilmesidir.
Pelvik taban, mesaneyi, rektumu ve diğer pelvik organları destekleyen kas ve bağlardan oluşmakta ve bağırsak hareketinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu kaslar uyumlu olmadığında bağırsak hareketini önleyerek çocukta kabızlığa neden olabilir. Pediatrik pelvik taban uzmanı, bu kasların birlikte ve koordineli bir şekilde çalışması eğitimi (yani bu kasların uygun zamanlarda dışkı ve idrarı tutup bırakabilmesi) için yardımcı olabilir. Bu eğitimde sağlıklı bağırsak ve mesane işlevi için germe, güçlendirme ve nefes alma mekaniği öğretilir.
Fonksiyonel kabızlık dışındaki diğer kabızlıklar altta yatan nedene yönelik tedavi edilmelidir. Kabızlığa yol açan bu hastalıklara bağlı olarak diyet (gıda alerjisi varsa), ameliyat veya ilaç tedavileri verilmesi gerekebilir.
İletişim Bilgileri:
Bebek ve Çocuk Sağlığı İle İlgili Her Türlü Soru İçin bize Ulaşın:
https://drosmanozdemir.com/bize-ulasin/
Doç Dr Osman Özdemir, Çocuk Kalp Hastalıkları ve Çocuk Sağlığı Uzmanı
Tel: +90 (312) 287 89 98
Adres: Kızılırmak Mahallesi, 1443. Cadde, 1071 Ankara Plaza-B Blok, No: 25-B/18, Kat: 3, Çukurambar/Çankaya/ANKARA
İlgili Linkler:
Bizi Sosyal Medyadan Takip Edin: