Çocuklarda Obezite
Çocukluklarda Obezite (Şişmanlık) ve Kalp Sağlığı
Obezitenin Tanımı ve Sıklığı
Çocuklarda Obezite (şişmanlık); vücutta yağ dokusunun aşırı miktarda olması veya yağ miktarının vücut kütlesine oranının artması olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımlama için, vücut kütle indeksinin %95 veya üzerinde olması ya da vücut yağ oranının kızlarda %30, erkeklerde %25’in üzerinde olması durumları için kullanılmaktadır.
Yetişkinlerde olduğu gibi, çocukluklarda da obezite önemli bir sağlık sorunudur. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki erişkinlerin üçte biri, çocuk ve gençlerin ise %15-25’inin fazla kilolu veya obez olduğu bildirilmiştir. Şişman ergenlerin %80’inin yetişkin olduğunda da obezitesinin devam ettiği ve şişman yetişkinlerin 1/3’ünün obezitesinin çocukluk çağında başladığı gösterilmiştir.
Çocuklarda Obezite ‘nin Nedenleri
Obez çocukların %95’inde şişmanlığa neden olacak herhangi bir hormonal bozukluk gösterilemez. Obezite çoğunlukla aşırı yemek yemeye bağlı oluşmaktadır. Bu tip şişmanlık “basit obezite” veya “ekzojenobezite” olarak adlandırılmaktadır. Bu çocukların vücut ağırlıkları gibi boyları da yaşıtlarına göre uzundur.
Nadiren obezitenin bir hastalık nedeniyle ortaya çıktığı görülebilir. Tıbbi bozukluğa bağlı gelişen ve çoğunlukla boy kısalığı da eşlik eden bu durum ise “patolojik obezite” olarak adlandırılmaktadır.
Çocuklarda Obezitenin en önemli nedeni fiziksel aktivite ile harcanan enerjiden daha fazla enerji alınmasıdır. Anne ve/veya babanın şişman olması (genetik %70’inden sorumludur), şehir hayatı, uzun süre televizyon izleme, bilgisayar ya da oyun konsolları başında fazla vakit geçirme, çikolata, gofret, patates kızartması gibi süpermarket diyeti, sürekli kullanılan ilaçlar (kortizon, havale ilaçları) ve şeker hastalığı, tiroid bezi hastalıkları, böbrek üstü bezi hastalıkları gibi bazı hormonal nedenler şişmanlığın gelişmesine yol açmaktadır.
Çocuklarda Obezite’ nin Etkileri
Obez çocuklarda vücut yağ kütlesinin artışı ile bazı hormonal değişiklikler ve bunlara bağlı hastalıklar gelişmektedir. Obezite ve eşlik eden bu tip rahatsızlıklar düzeltilmezse şişmanlığın daha da artmasına neden olan kısır bir döngü gelişir. Bu hastalıklar şunlardır:
- Erişkin tipi şeker hastalığı (tip 2 diyabet), insülin direnci ve metabolik sendrom
- Akantozis nigrikans (kıvrım yerlerindeki cildin koyulaşması)
- Erkeklerde; geç ergenlik, kız çocuklarında; kıllanma, polikistik over sendromu (PKOS), erken ergenlik ve adet düzensizlikleri
- Kan basıncı yüksekliği (hipertansiyon)
- Kan yağlarında artış (hiperlipidemi)
- Kalp-damar hastalıkları
- Solunum rahatsızlıkları (gündüz uyuklamaları, horlama, uyku sırasında solunum durması)
- Karaciğer yağlanması ve büyümesi, safra kesesi taşı ve/veya iltihabı, mideden yemek borusuna kaçışlar (reflü), kabızlık
- Ortopedik bozukluklar (eklemlere aşırı yük binmesi ile eklem kaymaları ve ağrıları, bacak eğrilikleri, kemik kırıkları ve boy kısalığı)
- Baş ağrısı (psödotümör serebri) ve psikososyal problemler (gerginlik, bunalım, asosyallik).
Ayrıca, çocuklukta başlayan obezitenin, kişinin yaşam süresini 15-20 yıl kısaltacağı tahmin edilmektedir.
Çocuklarda Obezite (Şişmanlık) ve Metabolik Sendromun Kalp Üzerine Etkileri
Kalp damar bozuklukları ve özellikle kalbi besleyen atar damarların (koroner arter) hastalıkları, yetişkin ölümlerinin neredeyse yarısından sorumludur. Yapılan çalışmalarda bu damarlardaki bozuklukların 5-8 yaşlarında başladığı ve önlem alınmadığı takdirde genç erişkinlerde geri dönüşü olmayan bir hale geldiği gösterilmiştir. Bu nedenle, çocuklarda koroner arter hastalığının risk faktörleri ile mücadele edilmesi çok önemlidir.
Obezite ve birden fazla risk faktörünü içeren metabolik sendromun, kalp damar hastalıkları ve erişkin tipi şeker hastalığı (tip 2 diyabet) için en önemli risk faktörleri olduğu bilinmektedir. Bu nedenle metabolik sendromun tanımlanması çok önemlidir. Aşağıda verilen ve ergenler için kullanılan kriterlerden en az üçünün bir arada bulunması ile metabolik sendrom tanısı konulmaktadır:
- Kan trigliserit düzeyinin 110 mg/dL veya üzerinde olması
- Kan HDL kolesterolünün 40 mg/dL ya da altında olması
- Açlık kan şekerinin 110 mg/dL veya üzerinde olması
- Bel çevresinin %90 ya da üzerinde (veya vücut kütle indeksinin %95 ya da üzerinde) olması
- Sistolik kan basıncının %90 veya üzerinde olması.
Son yıllardaki çalışmalarda, obezitenin kalp damar hastalıkları için diğer risk faktörlerinden bağımsız ve giderek önemi artan bir kriter olduğu gösterilmiştir.
Çocuklarda Obezite (Şişmanlık) Tedavisi
Obezite bir hastalıktır ve mutlaka tedavi edilmelidir. Diyet, egzersiz, davranış değişikliği ve aileden oluşan dört bileşenin uyumuyla tedavi süreci başarılı olabilir.
Obezite tedavisi uzun sürer ve sabır gerektirir. Bu konuda ailenin tam destek vermesi, sabırlı olarak hayal kırıklığına uğramaması ve hastayı yönlendirmesi çok önemlidir. Dolayısıyla, beslenme düzeninin oluşturulması ve yaşam biçiminin değiştirilmesi sadece çocukla sınırlı kalmamalı ve tüm aileyi kapsamalıdır.
Obezite tedavisinin temeli, alınan enerjinin azaltılması ve harcanan enerjinin arttırılmasına dayanmaktadır. Böylece, hayat boyu kilo kontrolünün sağlanması için düzgün beslenme ve sporun yaşam biçimi haline getirilmesi amaçlanır. Bu hedef, şişmanlık tedavisinin başarısı için çok önemlidir.
Çocuklarda Obezite (Şişmanlık) tedavisinde uygulanacak diyet, hastanın ve ailenin beslenme örneğine uygun olarak her çocuğa özel hazırlanmalıdır. Gerekli besin maddelerini içeren ve hastanın günlük aktivitesini göz önüne alan bir diyet hazırlanmalı ve bu diyetle yapılan enerji kısıtlaması çocuğun normal büyümesine engel olmamalıdır. Diyet, büyük öğünler yerine sık ve küçük ana ve ara öğünlerden oluşmalıdır. Yemek ne kadar hızlı yenirse, yemeğin bitmesinden önce gelişen doygunluk hissi de o kadar az olacağı için yemek yavaş ve iyi çiğnenerek yenmelidir. “Fast-food” denilen hızlı hazırlanıp hızlı tüketilen yiyecekler, kızarmış ve yağ içeriği fazla olan yiyecekler, tatlılar ve besin değeri düşük yiyecekler, şekerli ve gazlı içecekler tüketilmemelidir. Çocuklara yiyecek ödülü verilmemeli ve sakız çiğnemeleri özendirilmemelidir. Tatlandırıcılar ve diyet ürünler de fazla tüketilmemelidir.
Çocuklarda Obezite (Şişmanlık) tedavisinde kişiye göre düzenlenmiş egzersiz programı vaz geçilmezdir. Başlangıçta daha hafif egzersizler tercih edilmeli, tedavinin devamında yapılan aktivitenin sıklığı ve şiddeti arttırılmalıdır. Çocukların günlük egzersiz süresi en az 30 dakika olmalıdır. Yürüyüş, hafif koşu, bisiklete binme, evde aerobik ve dans yapılabilecek basit egzersiz türlerindendir. Asansör yerine merdiven kullanmak, arabaya yerine yürümek veya bisiklete binmek ve hafta sonları ailecek spor yapma imkânı oluşturmak çok önemlidir. Ayrıca televizyon izleme, telefon, tablet, bilgisayar ve konsol oyunları ile geçirilen vakit günlük 1-2 saat ile sınırlandırılmalıdır. Çocuğun odasında televizyon varsa kaldırılmalıdır.
Obez çocukların tedavisinde herhangi bir ilacın ve/veya cerrahi işlemin yeri yoktur. Ancak, kolesterol ve trigliserit gibi kan yağları çok artmışsa (hiperlipidemi), kan şekeri yüksekliği ve/veya insülin direnci varsa ya da kan basıncı çok yüksek seyrediyorsa (hipertansiyon); kilo kontrolü sağlanıncaya kadar, uzman doktor önerisi ile bazı ilaçlar tedaviye eklenebilir.
İletişim Bilgileri:
Çocuklarda Obezite, Yüksek Tansiyon ve Diğer Çocuk Kalp Hastalıkları İle İlgili Her Türlü Soru İçin bize Ulaşın:
https://drosmanozdemir.com/bize-ulasin/
Doç Dr Osman Özdemir, Çocuk Kardiyoloji Uzmanı
Tel: +90 (312) 287 89 98
Adres: Kızılırmak Mahallesi 1450. Sokak, Ankara Ticaret Merkezi (ATM) A Blok Ofis No: 8 (2.kat) Çukurambar / ANKARA, 06510 Çankaya/Ankara
İlgili Linkler:
Çocuk Kalp Hastalıkları İle İlgili Daha Geniş Bilgi İçin: