Sıkça Sorulan Sorular
Çocuk Kalp Sağlığı ve Hastalıkları İle Genel Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarına Dair bir çok soru ve cevapları aşağıda!
Yetişkinlerde olduğu gibi, çocuklarda da çeşitli kalp hastalıkları görülmektedir. Bu hastalıklar yetişkinlerin kalp hastalıklarından oldukça farklıdır. Son yıllarda spor yapan çocuk sayısının artması ve yazılı-görsel basında çıkan haberler yardımıyla çocuk kalp hastalıkları daha bilinir hale gelmiştir.
Detaylı Bilgi İçin: https://drosmanozdemir.com/cocuk-kalp-hastaliklari/
Çocuklarda görülen kalp hastalığı türleri; doğuştan (konjenital) kalp hastalıkları, sonradan gelişen (kazanılmış) kalp hastalıkları ve kalp ritim bozukluklarıdır.
Detaylı Bilgi İçin: https://drosmanozdemir.com/cocuk-kalp-hastaliklari/
Doğuştan kalp hastalıkları, kalpte doğum sırasında bulunan yapısal bozukluklar olarak tanımlanabilir. Bu bozukluklar, genellikle hamileliğin erken evrelerinde organların gelişmeye başladığı dönemde oluşur.
Bu hastalıklar, yenidoğan bebeklerin yaklaşık %1’inde görülmektedir. Türkiye’de yaklaşık olarak yılda 1,3 milyon bebek doğduğu göz önüne alınırsa, her yıl 13 bin yeni bebeğin doğuştan kalp hastalığı ile aramıza katıldığı söylenebilir. Bunların da yaklaşık %25’i “kritik kalp hastalığı” olarak değerlendirilmekte ve bu hastalara kısa sürede müdahale edilmesi gerekmektedir.
Günümüzde bu hastalara başarılı girişimler ve ameliyatlar yapılabildiği için, doğuştan kalp hastalığı bulunan birçok çocuk, sağlıklı olarak yetişkin yaşlara ulaşmaktadır.
Detaylı Bilgi İçin : https://drosmanozdemir.com/dogustan-kalp-hastaligi/
Tanı konulan doğuştan kalp hastalıkları, sıklık sırasına göre, kalbin karıncıkları arasındaki delikler (ventriküler septal defektler = VSD), kalbin kulakçıkları arasındaki delikler (atrial septal defektler = ASD), aort-akciğer atardamarı arasındaki damarsal açıklık (patent duktus arteriozus = PDA), akciğer atardamarı veya kapağında darlık (pulmoner stenoz = PS), çıkan aort ya da kapağında darlık (aort stenozu = AS), inen aortta darlık (aort koarktasyonu), büyük atardamarların yer değiştirmesi (büyük arter transpozisyonu = TGA), Fallot tetralojisi (TOF), sağ ve sol kulakçıklar arasından karıncıklar arasına kadar devam eden geniş delikler (atrioventriküler septal defektler = AVSD), triküspit kapak atrezisi ve hipoplastik sol kalp sendromu (HLHS) olarak sayılabilir.
Detaylı Bilgi İçin: https://drosmanozdemir.com/dogustan-kalp-hastaligi/
Doğuştan kalp hastalıklarının çoğunda neden bilinmemektedir. Ancak bu hastalıkların genel olarak genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi ile ortaya çıktığı düşünülmektedir. Annede şeker hastalığı gibi kronik hastalıkların olması, gebelik sırasında geçirilen enfeksiyonlar, kullanılan ilaçlar, alkol veya uyuşturucu maddeler ya da bebekte genetik (kromozomal) bir bozukluk olması durumunda doğuştan kalp hastalığı gelişme riski yükselmektedir.
Detaylı Bilgi İçin: https://drosmanozdemir.com/dogustan-kalp-hastaligi/
Sonradan gelişen kalp hastalıkları kalp kası ya da kapak bozuklukları şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu hastalıklara enfeksiyonlar, akut romatizmal ateş (akut eklem romatizması), ilaçlar veya zehirlenmeler neden olabilmektedir. Romatizmal kalp hastalığı (akut romatizmal ateşe bağlı gelişen kalp hastalığı), Kawasaki hastalığı (uzun süreli yüksek ateş ile cilt-mukoza-lenf nodu tutulumlu hastalık), perikardit (kalp zarı iltihabı), miyokardit (kalp kası iltihabı), enfektif endokardit (kalp kapakçıklarının iltihabı) ve kardiyomiyopatiler (kalp kası bozuklukları) bu hastalıklardandır.
Detaylı Bilgi İçin: https://drosmanozdemir.com/sonradan-olusan-kalp-hastaliklari/
Akut romatizmal ateş, halk arasında “beta” olarak adlandırılan bakterinin sebep olduğu boğaz iltihabından sonra ortaya çıkan; eklemler, kalp, beyin, cilt ve cilt altı dokuda bozukluklara yol açan bir hastalıktır. En sık 5-15 yaş arasındaki çocukları etkiler.
Betaya bağlı boğaz iltihaplarının çoğu uygun tedavi ile düzelirken az bir kısmında iltihap başlangıcından 2-4 hafta sonra akut romatizmal ateş gelişebilir. Beta iltihabı geçiren çocukların, neden bir kısmında akut romatizmal ateş geliştiği konusu ise açık değildir.
Detaylı Bilgi İçin: https://drosmanozdemir.com/akut-romatizmal-ates/
Akut romatizmal ateşe bağlı gelişen kalp hastalığı “romatizmal kalp hastalığı” olarak adlandırılmaktadır. Bu hastalık, ülkemizde doğuştan olmayan en önemli kalp hastalığıdır.
Bu hastalıkta en sık sol kulakçık ve sol karıncık arasındaki ikili (mitral) kapak, ikinci sıklıkta aort damarının kapağı etkilenir. Hastalığın ilk yıllarında bu kapaklarda yetersizlik olurken, özellikle gençlik çağlarında darlık gelişmeye başlar.
Detaylı Bilgi İçin: https://drosmanozdemir.com/kalp-romatizmasi/
Bu hastaların, betaya bağlı boğaz iltihabı olmasının önüne geçmek en önemli yaklaşımdır. Bunun için, hastanın vücut ağırlığına uygun dozda, 21 günde bir depo penisilin enjeksiyonu yaptırarak veya her gün günde iki doz şeklinde ağızdan antibiyotik verilerek, çocuğun akut romatizmal ateş atağı geçirmesi engellenebilir. Aksi halde geçirilen her atak, etkilenen kalp kapağını daha da bozacak ve sağlıklı kapakları da etkileyecektir. Antibiyotikle yapılacak bu korumanın süresi, kalp tutulumu olup olmaması veya kalp tutulumunun kalıcı olup olmamasına göre değişebilir.
Romatizmal kalp hastalığı ilerlemiş olan çocuklara kalp yetersizliğine yönelik ilaç tedavileri verilebilmektedir. Bu hastaların hasar görmüş kalp kapaklarında iltihap gelişme riski de artmıştır. Gelişen bu iltihaplar “bakteriyel endokardit” veya “enfektif endokardit” olarak adlandırılmaktadır. Bu iltihapların engellenmesi için dişlerin temiz tutulması ve diş çürüklerinin tedavi edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, kanama oluşturabilecek diş tedavisi ve ameliyatlar öncesinde, kana bakteri bulaşmasını engellemek için, işlem öncesi penisilinden farklı bir antibiyotik verilmesi önemlidir.
Detaylı Bilgi İçin: https://drosmanozdemir.com/kalp-romatizmasi/
Bazı virüsler, üst solunum yolu enfeksiyonu belirtilerinin ardından, “miyokardit” olarak adlandırılan, kalp kası iltihabına neden olmaktadır. Yenidoğan bebeklerde bu hastalığa bağlı ölüm oranı çok yüksektir, ancak büyük çocukların çoğunda hafif iltihaplanma olup, tamamen iyileşme görülmektedir. Miyokardit bazı hastalarda ise, kalıcı kalp yetersizliğine neden olabilir. Aynı virüsün, neden bazı kişilerde sadece grip yaptığı, neden bazı kişilerde de ölüme yol açacak kadar kalp yetersizliği yaptığı tam olarak bilinmemektedir. Bu hastalığı hafif belirtilerle atlatan çocuklar nedeniyle miyokarditin sıklığının tahmin edilenden fazla olduğu düşünülmektedir.
Detaylı Bilgi İçin: https://drosmanozdemir.com/kalp-romatizmasi/
Kalbin yorulması, yani kalbin vücudun ihtiyaçlarını karşılayacak kanı pompalayacak gücü kaybetmesi, “kalp yetersizliği” olarak adlandırılmaktadır. Çocukluk çağında görülen birçok doğuştan kalp hastalığı, kalp ritim bozuklukları ve sonradan gelişen kalp hastalıkları kalp yetersizliğine neden olabilir. Ayrıca bazı kanser ilaçları, yaygın kas hastalıkları, hormonal veya metabolik bozukluklar, aşırı kansızlık, ağır akciğer ve diğer solunum yolu hastalıkları, enfeksiyon sonrası gelişen akut glomerülonefritler kalp yetersizliğine yol açabilir. Dolayısıyla bu hastalıkları geçiren bütün çocukların Çocuk Kardiyoloji Uzmanı tarafından değerlendirilip tetkik ve takip edilmesi çok önemlidir.
Çocuklarda da ritim bozukluğu olabilir. Çocuklardaki kalp ritim bozuklukları; çarpıntı, bayılma, hatta ani ölüm gibi bulgularla ortaya çıkabilmektedir. Bu bozuklukların sıklığı düşünülenden çok daha fazladır. Öyle ki bazı ritim bozuklukları 250 çocuktan birinde görülebilmektedir. Ancak bu bozuklukların tanısı, zamanında ve doğru konulamadığı için genellikle gözden kaçmaktadır.
Kalp hızının artması (taşikardi), kalp hızının yavaşlaması (bradikardi), kalp atımlarında düzensizlikler, duraklamalar, erken vurular (ekstrasistoller), supraventriküler taşikardiler (SVT), Wolff-Parkinson-White (WPW) sendromu, ventriküler taşikardiler (VT), uzun QT sendromu, kısa QT sendromu, Brugada sendromu ve kalp ileti yollarının farklı düzeylerindeki bloklar kalp ritim bozukluklarındandır.
Detaylı Bilgi İçin: https://drosmanozdemir.com/kalp-ritim-bozuklugu/
Hafif kalp bozuklukları genellikle belirti vermezler ve çoğunlukla uzman doktor muayenesinde duyulan üfürüm sonucunda yapılan tetkiklerle bu hastalıklara tanı konulur.
Detaylı Bilgi İçin: https://drosmanozdemir.com/cocuk-kalp-hastaligi-belirtileri/
Kalp hastalığı olan bebekler, ilk birkaç ay içerisinde belirti verirler. 0-2 yaş arası bu bebeklerde; ağlarken artan morarma ve bayılma, beslenme güçlüğü ve yeterli kilo alamama, emerken çabuk yorulma, nefes darlığı ve solunum sıkıntısı, alından soğuk terleme veya göz kapaklarında şişlik gibi belirtiler olabilir.
Çocuklarda ise; koşma, yüzme veya ani heyecan sonrası bayılma, ani başlayan çarpıntı atakları, egzersizle başlayan göğüs ağrısı, solunum sıkıntısı ya da sık tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonları, sebebi açıklanamayan epilepsi, ateşli boğaz enfeksiyonu sonrasında dizlerde gelişen ağrı ve şişlik, büyüme ve gelişme geriliği, ailede sebepsiz ani ölüm öyküsü, kalp hastalığı yönünden uyarıcı olabilir.
Detaylı Bilgi İçin: https://drosmanozdemir.com/cocuk-kalp-hastaligi-belirtileri/
Anne karnındaki bebekler dâhil tüm bebekler, çocuk ve ergenlerdeki kalp sağlığı ve hastalıkları ile ilgilenen bilim dalı Çocuk Kardiyolojidir. Çocuk Kalp Hastalıkları veya Pediatrik Kardiyoloji olarak da adlandırılmaktadır. Çocukluk çağında görülen kalp hastalıkları özel tecrübe gerektirdiğinden, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları (Pediatri) Uzmanlarının, bu bozuklukların tanı ve tedavileri hakkında yoğun eğitim almaları gerekmektedir. Bu eğitim sonucunda, Çocuk Kardiyoloji Uzmanları olarak bu hastalıkların takip ve tedavisini üstlenirler.
Yapılacak birkaç basit ve zararsız test ile kalp hastalığı tanısı kolaylıkla konulabilir. Çocuk Kardiyoloji Uzmanı tarafından yapılan muayene, çekilen kalp grafisi (elektrokardiyografi = EKG) ve kalp ultrasonu (ekokardiyografi = EKO), kalp hastalığının tanısı için çoğunlukla yeterlidir.
Detaylı Bilgi İçin: https://drosmanozdemir.com/cocuk-kalp-testleri/
Anne karnındaki bebek “fetüs” olarak adlandırılmaktadır. Fetüsün kalbi gebeliğin 3. haftasında oluşmaya başlar. İlk kalp atışları da gebeliğin 23. gününde olur. Fetüs kalbinin ekokardiyografi ile incelenmesi fetal ekokardiyografi (fetal EKO) olarak adlandırılmaktadır. Annenin karın duvarı üzerinden ultrason (ses ötesi) dalgaları kullanılarak yapılır ve anne ya da fetüse herhangi bir zararı yoktur. İdeal olarak, 16-18. gebelik haftalarından sonra yapılan fetal EKO ile doğuştan kalp hastalığı tanısı %65-90 oranında konulmaktadır.
Detaylı Bilgi İçin: https://drosmanozdemir.com/fetal-eko/
Anne karnındaki bebekte, ciddi ritim bozukluğu varsa anneye ilaç tedavisi verilebilir. Bazı doğuştan kalp hastalıklarına anne karnında müdahale edilmesi söz konusu ise de, genellikle tedavi için bebeğin doğması tercih edilmektedir.
Doğuştan kalp hastalığı tanısı konulan bebeğin zamanından erken doğurtulması söz konusu değildir. Çünkü anne karnındaki kan dolaşımı bebeğin gelişim süreci için daha faydalıdır. Fetal EKO ile tanısı erken konulan bebeklerin, bu konuda uzmanlaşmış bir merkezde takibi, doğumu ve gerekirse hastalığına erken müdahalesi çok önemlidir.
Detaylı Bilgi İçin: https://drosmanozdemir.com/fetal-eko/
Gebelik sırasında, bulaşıcı enfeksiyon hastalıklarından korunma, doktor önerisi dışında ilaç kullanılmaması, alkol ve uyuşturucu maddelerden uzak durulması ve röntgen çektirilmemesi önemlidir. Anne adayında, bu gibi durumlar söz konusuysa, kronik bir hastalığı varsa, daha önceki gebeliklerinde sorun yaşanmışsa, tarama testleri bozuk çıkmışsa ya da gebelik yaşı 35’in üzerindeyse fetal EKO ile değerlendirilmesi önerilmektedir.
Detaylı Bilgi İçin: https://drosmanozdemir.com/fetal-eko/
Çocuklardaki birçok kalp hastalığı doğru tedavi tercihleri ile tamamen düzelmektedir. Doğuştan kalp deliklerinden bazıları kendiliğinden kapanabilir. Ayrıca, gelişen teknoloji ve teknikler ile birçok kalp hastalığı ameliyatsız olarak tedavi edilebilir ya da yapılan bu işlemlerin yardımıyla planlanan ameliyat geciktirilebilir. Öncelikli tercih, hasta ve hastalık için de uygunsa, çocuğun ameliyatsız olarak tedavi edilmesidir. Kapak veya damar darlıkları, kalpteki delikler ya da fazla damarsal açıklıklar ve bazı ritim bozuklukları ameliyatsız olarak tedavi edilebilmektedir. Böylece, son yıllarda açık kalp ameliyatı gereken çocuk hastaların sayısı azalmaktadır.
Çocuklarda, farklı sebepleri olan kalp yetersizliğinde, sonradan gelişen kalp hastalıklarında ve kalp ritim bozukluklarında ilaç tedavisi de kullanılabilmektedir.
Detaylı Bilgi İçin: https://drosmanozdemir.com/cocuk-kalp-hastaligi-tedavi-yontemleri/
Çocukluk çağındaki beslenme ve spor, yetişkinlerde olduğu gibi, kalp sağlığı açısından çok önemlidir. Çünkü kalbi besleyen koroner arterlerdeki olumsuz değişikliklerin, çocukluk döneminde başladığı, ergen ve erişkinlerde geri dönüşümü olmayan bozukluklara ilerlediği gösterilmiştir. Sağlıklı beslenme ve düzenli spor ile obezite ve metabolik sendromdan korunma, açlık kan şekeri ve trigliserit düzeylerinin düşmesi, iyi kolesterol (HDL) değerinin yükselmesi, kan basınçları ve bel çevresi ölçümlerinin normal olması, ileri yaşlarda ortaya çıkabilecek kalp-damar hastalıklarının, çocukluk çağında önlenebilmesi için çok önemli, hatta hayatidir.
Günümüzde, kalp sağlığı ayrıntılı olarak incelenmeden spor yapan çocuk sayısı hızla artmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki; hayatı tehdit edebilecek ciddiyette olan bazı kalp hastalıkları çocukta şikâyete yol açmayabilir. Bu nedenle, anne ve babaların, çocuklarının kalp sağlığı konusunda gerekli hassasiyeti ve dikkati göstermeleri çok önemlidir. Spora başlamadan önce, şikâyeti olmasa dahi, Çocuk Kardiyoloji Uzmanı tarafından çocuğun değerlendirilmesi uygun olacaktır. Bu değerlendirmede alınacak aile öyküsü, yapılacak muayene, EKG ve EKO ile çocuğun gönül rahatlığı ile spor yapması mümkün olacaktır.
Kalp hastalığı olup tedavi verilen veya tedaviye gerek görülmeyen çocukların önemli bir kısmı, yaşıtlarıyla benzer fiziksel aktivitelerde bulunabilirler. Ancak bu kararın Çocuk Kardiyoloji Uzmanı tarafından verilmesi ve belirli aralıklarda hastanın kontrol edilmesi çok önemlidir.
Kalp nakli, hastalıklı kalbin, yeni ölmüş bir vericiden alınan sağlıklı bir kalp ile değiştirilmesidir. Tüm çocukluk çağı dikkate alındığında, kalp nakli yapılan çocukların yaklaşık %25’i bir yaşın altındaki hastalardır. Çocuklarda kalp nakli, çoğunlukla ağır kalp yetersizliğine yol açan kalp kası bozukluklarında veya ameliyatlarla düzeltilemeyecek kadar ciddi olan doğuştan kalp hastalıklarında gerekmektedir.
Kalp nakli için, vericinin vücut ağırlığının, alıcının vücut ağırlığının %20 fazlası ya da azı olması tercih edilmektedir. Dolayısıyla, verici ve alıcı çocukların birbirlerine yakın yaşlarda olması daha uygundur.
Nakledilen kalbin çalışması, hastanın günlük aktivitesi için çoğunlukla yeterlidir. Ancak, kalp nakli ile tam iyileşme olur demek yanlıştır. Bu çocukların, nakledilen kalbin vücuttan reddi, kullanılması zorunlu olan bağışıklık sistemini zayıflatan ilaçlara bağlı gelişen enfeksiyon, kanser ve diğer riskler açısından yakın takibi önemlidir.